Altın Nasıl Bulunur?
Dünya üzerindeki değerli madenlerden biri olarak bilinen altın, magma olarak bilinen erimiş kayaların katı kayalar içerisinde katlanması ile oluşmaktadır. Magmada sıvı olarak bulunmakta olan altın, jeolojik olaylar sonucunda ortaya çıkmaktadır. Basınçla birlikte de sıvı halde olan altınlar kayalara dolmaktadır. Bu şekilde katı forma kavuşmaktadır. Altınlar, başka madenler içerisinde bulunmaktadır. Bundan kaynaklı olarak da ayrıştırma tekniği yöntemi kullanılarak elde edilmektedir. Madenler içerisinde katman ve toprağın kazılmasıyla birlikte altın yataklarının var olduğu görülmektedir. Nadir hallerde de kepçe gibi iş makinalarından destek alınarak büyük formdaki kaya parçaları koparılmaktadır. Koparılan kaya parçası mikserle öğütülüp elenmektedir. Bunun sonucunda da altın ortaya çıkmaktadır. Öğütme işleminin ardından çok küçük parçalara ayrılan cevherler, karıştırma tankı içerisine aktarılmaktadır. Karıştırma tanklarında bulunmakta olan siyanür, sodyum ve oksitleyiciler sayesinde en küçük altın tanecikleri dahi ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden siyanür uygulaması altının kalitesinin daha düşük olduğu noktalarda kullanıldığı bilinmektedir. Geçmiş dönemler incelendiği zaman değeri ve nadir olan seçeneklerden birisi altın olarak görülmüştür. Çünkü aslında altınların çıkarılması bir hayli uğraş isteyen bir durum olarak yorumlanmaktadır. Teknolojinin hızlı bir şekilde gelişmesi ise altın çıkarma işlemlerinin kolaylaşmasını sağlamıştır. Altın madeni olarak geçen arazilerde yapılan kazılarla beraber bu değerli taşa ulaşılabilmektedir. Ancak büyük uğraşlar sonucunda çıkarılan altınların, topraktan ayrıştırılma sürecinde eleme yöntemi önemli bir yere sahiptir. Elbette bu aşamada yerin derinliklerinde altın ocakları da kurulmaktadır.
Dünyanın dış katmanının milyarda üçünü altın oluşturmaktadır. Bundan kaynaklı olarak da altın, oldukça nadir bulunan bir maden olarak tanımlanmaktadır. İnsanlık tarihi boyunca en değer verilen doğal kaynaklardan biri olarak görüldüğü de bilinmektedir. Bundan ötürü geçmiş zamanlardan günümüze kadar insanlar, altına karşı büyük bir ilgi göstermiştir. Söz konusu ilgi, günümüzde de büyük bir oranla devam etmektedir. İnsanlar, hemen her uygarlık tarafından altını değerli olarak kabul etmiştir. Bu konuda da önemli çalışmalar sürdürmüştür. Altının nasıl bulunacağı, nasıl çıkarılacağı gibi çalışmalara yön verilmiştir. Altın olarak bilinen bu kıymetli maden ise büyük parçalardan oluşmamaktadır. Aksine daha küçük pullarda, kayalarda ince şeritler şekilde yer almaktadır. Kayalarda yer alan altınlar ise her zaman saf haldedir. Büyük altın parçalarına külçe denirken küçük parçalara da altın tozu denilmektedir. Toprağın rengi veyahut toprağın rengindeki değişiklikler de altının bulunmasında rol almaktadır. Yoğun bir oranda demir bulunan topraklar, kırmızı tonlarda olan topraklardır. Bu toprak çeşidi, demir oksitlenmediğinde siyah renkte olurlar. Ayrıca demir gibi diğer metallerin yer almadığı topraklarda altının olması mümkündür.
Altın denildiği zaman akla gelen ilk toprak türü kara kum olarak geçmektedir. Genel olarak incelendiği zaman içerisinde altın olmasa da çok fazla sayıda mineral ve ağır metal barındırmaktadır. Elbette altın da ağır metallerden biridir. Altın arayışında olanlar da yoğun olarak kara kumlarda inceleme yapmaktadır. Altın farklı pek çok kaya türünde yer aldığı gibi kuvars kayalarda da yer almaktadır. Bu aslında önemli bir detay olarak geçse de kuvars kayalar oldukça fazladır. Bu da daha fazla bilgi ihtiyacını beraberinde getirmektedir. Altın bulma olasılığını arttırmak için ise kirli veyahut çürümüş olarak geçen kuvarslara bakmak daha doğrudur.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.